18 Aralık 2012 Salı

İlk üretim - Kocaya atkı

Bu soğuk kış günlerini nasıl sıcak bir hale getireyim derken, örgü örmenin dayanılmaz hafifliğine kendimi bıraktım.. İyi de ettim, çünkü hem sonuçta güzel birşey yaratmış oluyorsunuz hem de gayet dinlendirici... Tabii bilimum radyo programları veya arkadaşım Selin ile beraber Muhteşem Yüzyıl'ın entrika bombardımanları eşliğinde kendimden geçmek de ayrı bir zevk :)





Tabii, örgü örmeye başlarken de bir takım ritülleri tamamlamak gerekiyor. Öncelikle bu işten anlayan yakın arkadaşlarınızı (benim Begüm ve Ayla'm gibi :) ) yanınıza alarak, bulunduğunuz ilin, ki benimki güzel İstanbul, en şöhretli ip/yün mekanına gidiyorsunuz. Biz yağmurlu bir gün, Ayla ile bu işi sırılsıklam bir şekilde Eminönü Kürkçü Han macerası ile tamamlamıştık...

Eminönü bana "cennet" izlenimi veriyor. Kendilerini gören olmadı tabii şimdiye kadar ama sanırım "Cennet"; Mısır Çarşısı, Kapalı Çarşı falan gibi bir yerler olmalı :) Benim cennetimden güzel kareler paylaşmak isterim:





Neyse, yine çok konuştum, bana alışırsınız umarım...
Vee sonuç:


Sırada, Aylin için ördüğüm atkı var, bakalım ne zaman bitecek...
Sevgiyle kalın

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder